Vücut hatlarının ince ya da kalın olması hiç farketmez; genellikle bedenlerinin çeşitli bölgelerini şikayet edenler kadınlar olur. Hatta çoğu zaman tüm bu şikayetlerin geçerli bir dayanağı bile yoktur. Çirkin olmadıkları halde kendilerini öyle hisseden kadınların sayısı oldukça fazladır.
Böyle durumlarda arkadaşlarının kadına güven verici sözler sarfetmesi ya da onu cesaretlendirmesi çoğu zaman bir işe yaramaz. Bütün bu duygu karmaşası kadının kendine olan güvenini ve beğenisini azaltırken, partneri hayal kırıklığına uğratma korkusunu da artırır.
Eksiklik duygusu sadece kadına has değil
Bir ilişki başladığında, gerçekten erkeğin ciddi ciddi kadını gözlemleyip, onun en küçük kusurunu bile farkedeceğini mi sanıyorsunuz? Gerçekler hiç de öyle değil! Erkeklerin yüzde 99’unun yeni bir ilişkinin başında kendisinden endişe duyduğunu, yeterli olup olamamaktan korktuğunu biliyor muydunuz?
Günümüz reklam mesajları, filmleri, haberleşme kanalları cinsel ilişkiye çok fazla yer veriyor. Kadın figürünün yanında, erkek cinselliği de işleniyor. Erkek imajı daha çok güçlü, performansı yüksek ve çekici olarak vurgulanıyor. Oysa gerçek hayatta hiçbir erkek kendini bu düzeyde görmüyor. Tabii bütün bu yargılar da erkeğin kendisiyle ilgili kaygısını artıyor. Bunun sonucu olarak erkek, kendi güvensizliğini örtbas ermek için kadın vücudunda kusur ve eksik aramaya başlıyor. Fakat erkek uyarıldığında ve heyecanlandığında, kafasındaki bu tür yargılardan arınıyor ve kadının küçük kusurlarını görmüyor. Hatta o noktaya gelindiğinde, kadının gözünde büyüttüğü kusurları, erkek için uyarıcı etken bile olabiliyor.
Kendini beğenmişler incitebilir
Bir ilişkide başarıyı, sadece vücudun güzel olması ya da idealize edilmiş bir modele benzemesi sağlamaz. Duygusal seçimin de doğru yapılması çok önemlidir. Eğer partner, kadının fiziksel görünüşünü her şeyin üstünde tutar ve karşılıklı hisleri ifade etmek yerine, sert bir yargıç gibi hareket ederse, böyle bir erkeğin karşısına çıplak olarak çıkmak hiç kolay olmayacaktır.
Bir ilişkide çıplaklığa değil, tutkuya ve vücudu aşan hislere yer verilmelidir. İlk birleşmedeki zorluk, çıplak görülmekten ya da estetik olarak yetersiz olmaktan değil, kendine güvensizlikten kaynaklanır. Fakat kişiler bu faktörleri aşarlarsa, tutku ve heyecanı kazanan tabii ki vücutlar olur!
Eğer bir erkek sadece partnerinin dış görünüşüne önem veriyorsa, ya narsisttir ya da çevresine karşı kadını, kendisine tapan ve her söylediğini onaylayan biri olarak kullanıyordur. Bu tip partnerler en küçük kusurları bile incitici bir şekilde eleştirir, onur kırar ve karşısındaki insanı zayıf düşürüp, yönetmek için kendilerine zemin hazırlarlar.
Korkularınızı ve endişelerinizi paylaşın
Erkek, seçimini yaparken en fazla yüzde iki oranında estetik kaygılardan etkilenir. Aslında eş seçiminde aile yapısı, kültürel mekanizmalar, bilinçaltı gibi faktörler daha etkilidir. Kişilerin ufak tefek farklılıklar dışında, hep kendine benzer karakterdeki kişilere aşık oldukları savunulur. Bu nedenle narsistler dışında genelde erkekler, kadınları tahmin edilenin aksine daha az eleştirirler.
Kadın her şeye rağmen yatak odasındaki ilk buluşmada güvensizlik ve korku duyuyorsa, yapması gereken şey, partnerine bu korku ve sıkıntısını açıklamak olmalı. Bu sembolik olarak erkeğin güçlü olduğunu hissetmesini, hayecanlanmasını, koruyucu, güven verici rolünü üstlenmesini sağlayabilir. Asla yapmamanız gereken şey ise, çok rahat görünerek güvensizliği saklamaktır. Unutmayın, vücutların uyarılmasında ve elektriklenmede beynin önemi çok büyüktür.
Böyle durumlarda arkadaşlarının kadına güven verici sözler sarfetmesi ya da onu cesaretlendirmesi çoğu zaman bir işe yaramaz. Bütün bu duygu karmaşası kadının kendine olan güvenini ve beğenisini azaltırken, partneri hayal kırıklığına uğratma korkusunu da artırır.
Eksiklik duygusu sadece kadına has değil
Bir ilişki başladığında, gerçekten erkeğin ciddi ciddi kadını gözlemleyip, onun en küçük kusurunu bile farkedeceğini mi sanıyorsunuz? Gerçekler hiç de öyle değil! Erkeklerin yüzde 99’unun yeni bir ilişkinin başında kendisinden endişe duyduğunu, yeterli olup olamamaktan korktuğunu biliyor muydunuz?
Günümüz reklam mesajları, filmleri, haberleşme kanalları cinsel ilişkiye çok fazla yer veriyor. Kadın figürünün yanında, erkek cinselliği de işleniyor. Erkek imajı daha çok güçlü, performansı yüksek ve çekici olarak vurgulanıyor. Oysa gerçek hayatta hiçbir erkek kendini bu düzeyde görmüyor. Tabii bütün bu yargılar da erkeğin kendisiyle ilgili kaygısını artıyor. Bunun sonucu olarak erkek, kendi güvensizliğini örtbas ermek için kadın vücudunda kusur ve eksik aramaya başlıyor. Fakat erkek uyarıldığında ve heyecanlandığında, kafasındaki bu tür yargılardan arınıyor ve kadının küçük kusurlarını görmüyor. Hatta o noktaya gelindiğinde, kadının gözünde büyüttüğü kusurları, erkek için uyarıcı etken bile olabiliyor.
Kendini beğenmişler incitebilir
Bir ilişkide başarıyı, sadece vücudun güzel olması ya da idealize edilmiş bir modele benzemesi sağlamaz. Duygusal seçimin de doğru yapılması çok önemlidir. Eğer partner, kadının fiziksel görünüşünü her şeyin üstünde tutar ve karşılıklı hisleri ifade etmek yerine, sert bir yargıç gibi hareket ederse, böyle bir erkeğin karşısına çıplak olarak çıkmak hiç kolay olmayacaktır.
Bir ilişkide çıplaklığa değil, tutkuya ve vücudu aşan hislere yer verilmelidir. İlk birleşmedeki zorluk, çıplak görülmekten ya da estetik olarak yetersiz olmaktan değil, kendine güvensizlikten kaynaklanır. Fakat kişiler bu faktörleri aşarlarsa, tutku ve heyecanı kazanan tabii ki vücutlar olur!
Eğer bir erkek sadece partnerinin dış görünüşüne önem veriyorsa, ya narsisttir ya da çevresine karşı kadını, kendisine tapan ve her söylediğini onaylayan biri olarak kullanıyordur. Bu tip partnerler en küçük kusurları bile incitici bir şekilde eleştirir, onur kırar ve karşısındaki insanı zayıf düşürüp, yönetmek için kendilerine zemin hazırlarlar.
Korkularınızı ve endişelerinizi paylaşın
Erkek, seçimini yaparken en fazla yüzde iki oranında estetik kaygılardan etkilenir. Aslında eş seçiminde aile yapısı, kültürel mekanizmalar, bilinçaltı gibi faktörler daha etkilidir. Kişilerin ufak tefek farklılıklar dışında, hep kendine benzer karakterdeki kişilere aşık oldukları savunulur. Bu nedenle narsistler dışında genelde erkekler, kadınları tahmin edilenin aksine daha az eleştirirler.
Kadın her şeye rağmen yatak odasındaki ilk buluşmada güvensizlik ve korku duyuyorsa, yapması gereken şey, partnerine bu korku ve sıkıntısını açıklamak olmalı. Bu sembolik olarak erkeğin güçlü olduğunu hissetmesini, hayecanlanmasını, koruyucu, güven verici rolünü üstlenmesini sağlayabilir. Asla yapmamanız gereken şey ise, çok rahat görünerek güvensizliği saklamaktır. Unutmayın, vücutların uyarılmasında ve elektriklenmede beynin önemi çok büyüktür.
Destekleriniz ve eleştirilerinizi için lütfen yorum yazınız. Teşekkürler.