Doğumdan sonraki 6 hafta periyoda verilen isim olan lohusalık dönemde, gebelik esnasında annede meydana gelen psikolojik ve fizyolojik değişiklikler gebelik öncesi yani normal haline döner. Uzmanlar, bu süreçte dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktaların olduğuna dikkat çekiyor…
İşte yeni bebek sahibi olmuş lohusa annelere uzmanların önerileri…
- Anneler eski vücut ağırlıklarına dönmek için acele etmemelilerdir. Bu süre 6 ay ya da daha fazla sürebilir. Bebeğinizi emziriyorsanız eski formunuza daha kolay dönebilirsiniz.
- Gebelik sırasında önerilenden fazla kilo aldıysanız her ay iki kilo kaybetmeniz normaldir. Ayda iki kilodan fazla ağırlık kaybı doğru değildir.
- Lohusalar zayıflama diyeti uygulamamalıdır. Ancak unlu, yağlı ve şekerli besinleri aşırı yememeğe dikkat edilmelidir.
- Doğumdan sonra bebeği emzirirken gebelik öncesi döneme göre daha fazla sıvı besin alınmalıdır.
- Kalsiyum yönünden zengin olan süt, yoğurt ve peynir belirtilen miktarlarda düzenli olarak tüketilmelidir.
- Her gün bir adet yumurta ve bir porsiyon etli sebze yemeği veya kurubaklagil yenilmelidir.
- Kuru fasulye, nohut, mercimek ve bulgur karışımı yemekler, portakal, mandalina, domates, maydanoz, yeşil biber, taze soğan gibi C vitamini yönünden zengin sebze ve meyvelerle birlikte tüketilmelidir.
- Vitaminlerden zengin sebze ve meyveler diyette her öğün olmalıdır.
- Salam, sosis, sucuk gibi katkı maddesi içeren diğer hazır gıdalar mümkün olduğu kadar yenmemelidir.
- D vitamini besinlerde bulunmaz. Ancak güneş ışınlarının doğrudan cilde yansıması ile sağlanır. Bu nedenle emzikli anne güneşlenmeye özen göstermelidir.
- Yemeklerde mutlaka iyotlu tuz kullanılmalıdır. Doğal besinlerde yeterince alınmayan iyot, ancak iyotlu tuzun kullanılması ile anne sütünden bebeğe geçer.
- Kuru yemişler ve kuru meyveler yoğun enerjileri yanında, demir ve kalsiyum gibi minerallerden de zengindir. Ağırlık kontrolü yapılarak bu besinler tüketilebilir.
- Kansızlığa neden olduğundan yemeklerle birlikte çay içilmemelidir. Çay kuşluk, ikindi gibi öğün aralarında, yani yemek yendikten 1-2 saat sonra açık olarak içilmeli, çaylara limon, limon suyu eklenmelidir. İçecek olarak ıhlamur, nane, papatya, kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir.
- Sebzelerin, makarna ve eriştenin haşlama suları dökülmemelidir. Kuru fasulye, nohut ve barbunya gibi kurubaklagiller iyice yıkandıktan sonra ıslatılmalı ve haşlama suları dökülmemelidir.
- Hazır meyve suları, gazoz ve kolalı içecekler yerine taze sıkılmış meyve suları, ayran ve limonata tercih edilmelidir.
- Pekmez kan yapıcı, şeker ise boş enerji kaynağıdır. Şeker yerine tatlı olarak pekmez yenmesi kansızlığa karşı alınacak önlemlerden biridir.
- Tarım ürünlerine haşere öldürücü ilaçlar atıldığından, sebze ve meyveler iyice yıkanmalıdır.
- Yiyecekler hazırlanırken ellerin temiz olmasına dikkat edilmelidir. Eller sık sık sabunlu su ile yıkanmalıdır.
- Sigara ve alkol kullanılmamalıdır.
- Doktora danışılmadan ilaç kullanılmamalıdır.
- Emzirme süresince bebeğin hep memede olması ve emerken uykuya dalması emzirmenin iyiye gittiğinin bir işaretidir.
- Başarılı bir emzirme için bebek rahat olmalı, yorgun ve tok olmamalıdır, burun delikleri temiz olmalı, rahat soluk alması sağlanmalıdır.
- Bebeğin emme refleksi memenin ağzına yerleştirilmesi ile oluşur. Bebeğin ağzına birkaç damla süt sıkılarak tadını alması ve emmeyi başlatması istenmektedir.
- Emzirme süresi her bebeğe göre değişebilir, doygunluğa ulaşması yani olgun sütü emmesi beklenmelidir.
İşte yeni bebek sahibi olmuş lohusa annelere uzmanların önerileri…
- Anneler eski vücut ağırlıklarına dönmek için acele etmemelilerdir. Bu süre 6 ay ya da daha fazla sürebilir. Bebeğinizi emziriyorsanız eski formunuza daha kolay dönebilirsiniz.
- Gebelik sırasında önerilenden fazla kilo aldıysanız her ay iki kilo kaybetmeniz normaldir. Ayda iki kilodan fazla ağırlık kaybı doğru değildir.
- Lohusalar zayıflama diyeti uygulamamalıdır. Ancak unlu, yağlı ve şekerli besinleri aşırı yememeğe dikkat edilmelidir.
- Doğumdan sonra bebeği emzirirken gebelik öncesi döneme göre daha fazla sıvı besin alınmalıdır.
- Kalsiyum yönünden zengin olan süt, yoğurt ve peynir belirtilen miktarlarda düzenli olarak tüketilmelidir.
- Her gün bir adet yumurta ve bir porsiyon etli sebze yemeği veya kurubaklagil yenilmelidir.
- Kuru fasulye, nohut, mercimek ve bulgur karışımı yemekler, portakal, mandalina, domates, maydanoz, yeşil biber, taze soğan gibi C vitamini yönünden zengin sebze ve meyvelerle birlikte tüketilmelidir.
- Vitaminlerden zengin sebze ve meyveler diyette her öğün olmalıdır.
- Salam, sosis, sucuk gibi katkı maddesi içeren diğer hazır gıdalar mümkün olduğu kadar yenmemelidir.
- D vitamini besinlerde bulunmaz. Ancak güneş ışınlarının doğrudan cilde yansıması ile sağlanır. Bu nedenle emzikli anne güneşlenmeye özen göstermelidir.
- Yemeklerde mutlaka iyotlu tuz kullanılmalıdır. Doğal besinlerde yeterince alınmayan iyot, ancak iyotlu tuzun kullanılması ile anne sütünden bebeğe geçer.
- Kuru yemişler ve kuru meyveler yoğun enerjileri yanında, demir ve kalsiyum gibi minerallerden de zengindir. Ağırlık kontrolü yapılarak bu besinler tüketilebilir.
- Kansızlığa neden olduğundan yemeklerle birlikte çay içilmemelidir. Çay kuşluk, ikindi gibi öğün aralarında, yani yemek yendikten 1-2 saat sonra açık olarak içilmeli, çaylara limon, limon suyu eklenmelidir. İçecek olarak ıhlamur, nane, papatya, kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir.
- Sebzelerin, makarna ve eriştenin haşlama suları dökülmemelidir. Kuru fasulye, nohut ve barbunya gibi kurubaklagiller iyice yıkandıktan sonra ıslatılmalı ve haşlama suları dökülmemelidir.
- Hazır meyve suları, gazoz ve kolalı içecekler yerine taze sıkılmış meyve suları, ayran ve limonata tercih edilmelidir.
- Pekmez kan yapıcı, şeker ise boş enerji kaynağıdır. Şeker yerine tatlı olarak pekmez yenmesi kansızlığa karşı alınacak önlemlerden biridir.
- Tarım ürünlerine haşere öldürücü ilaçlar atıldığından, sebze ve meyveler iyice yıkanmalıdır.
- Yiyecekler hazırlanırken ellerin temiz olmasına dikkat edilmelidir. Eller sık sık sabunlu su ile yıkanmalıdır.
- Sigara ve alkol kullanılmamalıdır.
- Doktora danışılmadan ilaç kullanılmamalıdır.
- Emzirme süresince bebeğin hep memede olması ve emerken uykuya dalması emzirmenin iyiye gittiğinin bir işaretidir.
- Başarılı bir emzirme için bebek rahat olmalı, yorgun ve tok olmamalıdır, burun delikleri temiz olmalı, rahat soluk alması sağlanmalıdır.
- Bebeğin emme refleksi memenin ağzına yerleştirilmesi ile oluşur. Bebeğin ağzına birkaç damla süt sıkılarak tadını alması ve emmeyi başlatması istenmektedir.
- Emzirme süresi her bebeğe göre değişebilir, doygunluğa ulaşması yani olgun sütü emmesi beklenmelidir.
Destekleriniz ve eleştirilerinizi için lütfen yorum yazınız. Teşekkürler.